KIRSAL MAHALLE OLMANIN ŞARTLARI, AVANTAJLARI VE İDARİ YARGI BOYUTU
- avoguzboydak
- 30 Eki
- 4 dakikada okunur

Ülkemizde 2014 yılında mahalli idarelerde devrim niteliğinde bir değişikliğe gidildi. 6360 sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası ile köy ve beldeler kaldırılarak mahalleye dönüştürüldü. Köy tüzel kişilikleri ile belediye ve mücavir alan dışında kalan yetkili birim İl Özel İdareleri kaldırıldı. Köy ve beldelere ait her şey bağlı kılındığı belediyeye bırakıldı. Bu halde Büyükşehir Belediyelerinde kentsel-kırsallık ayrımı statü olarak yok edilerek tekdüze bir mahalle olgusu kabul edildi. Elbette bu durumda köylerin müspet kazançları olmuşsa da bu sistemin köylümüze daha çok zarar verdiği anlaşılmaktadır. Köy ortak mallarının belediyeye geçmesi, vergi ve harç yükünün artması, özellikle imar planındaki çalışmalarda tarım ve hayvancılığın öncelikli olarak planlanmaması, belediye hizmetlerinin yetersiz kalması… Vb. nedenlerle bu sistemin çok sağlıklı işlemediğinin müşahhas emareleridir.
Sistemin uygulamadaki somut sıkıntıları peyderpey köylüyü rahatsız etmesi neticesinde 2021 yılında “kırsal mahalle” ve “kırsal yerleşik alan” statüsü oluşturulacak Kırsal Mahalle ve Kırsal Yerleşik Alan Yönetmeliği yürürlüğe girdi. İşbu yönetmeliğe göre eskiden köy vasfı olan birimlerin normal mahalleden ayrılarak kırsal mahalle şeklinde ara statü kazanmasının önü açıldı. Yönetmeliğe göre;
Kırsal Mahalle Olmanın Şartları
a) Kırsal yerleşim özelliğinin devam edip etmemesi
b) Şehir merkezine olan uzaklık ve ulaştırma durumu,
c) Belediyelerin yol, su, atık su, katı atık, toplu taşıma gibi hizmetlerinden en az birine erişebilme imkânına tam kapasitede ulaşabilip ulaşamaması,
ç) Mevcut yapılaşma durumunun kırsal niteliğinin devam edip etmemesi,
d) İmar mevzuatı uyarınca yerleşik ve gelişme alanları içinde olup olmaması,
e) Sosyo-ekonomik olarak; kırsal nüfus oranının yüksek olması, yüzölçümünün önemli bir kısmını tarım, orman, mera, yaylak ve kışlak arazilerinin oluşturması, tarımsal üretimin, hayvancılık ve orman faaliyetlerinin başlıca geçim kaynağı olarak tespit edilmiş olup olmaması, hususlarından bir veya daha fazlası ile benzeri hususlar dikkate alınır şeklinde şartları düzenlenmiştir. Bu şartlar son derece muğlak ve soyut olduğu madde lafzından da alenen anlaşılmaktadır. Ayrıca bu şartların kaç tanesinin gerçekleşmesi gerektiği, bu şartların gerçekleşip-gerçekleşmediğinin tespitinde hangi yöntem ve usullerin uygulanacağı da belirtilmeyerek hüküm son derece açık bırakılmış olup tabir-i caizse takdir tamamen idareye bırakılmıştır. Kanaatimizce noksanlıkları bulunan bir düzenlemedir.
Kırsal Mahalle Olma Süreci
İlgili mevzuatımızca bu süreç şu şekilde tedvin edilmiştir. İlgili madde “Kırsal mahalle veya kırsal yerleşik alan belirlemesi için önce ilgili ilçe belediye meclisince karar alınır. Teklifi içeren bu karar, gerekçeleri ile beraber büyükşehir belediye başkanlığına gönderilir. İlçe belediye meclisinin kararının ve teklifinin büyükşehir belediye başkanlığı kayıtlarına intikal ettiği tarihten itibaren büyükşehir belediye meclisinin yapacağı ilk toplantıda karar ve teklif gündeme getirilir ve büyükşehir belediye meclisi, en geç doksan gün içinde kırsal mahalle veya kırsal yerleşik alan tespitine ilişkin kararını verir.” şeklindedir. Yani iki aşamalı bir süreç söz konusudur. Önce ilgili mahallenin bağlı bulunduğu ilçe belediye meclisinden akabinde büyükşehir belediye meclisinden geçmesi gerekmektedir. Şartların değerlendirmesi de idarenin takdirine bu şekilde bırakılmışken usul hususunda da sıkı idari yöntem belirlenmesi idareye takdir yetkisini orantısız ve ölçüsüz şekilde bırakıldığını göstermektedir. Ayrıca bu husustaki düzenlemenin yönetmelik normuyla tanzim edilmesi de kanaatimizce hukuk ilkelerine mugayir düşmektedir.
Kırsal Mahalle Olmanın Avantajları Nelerdir?
Kırsal mahalle veya kırsal yerleşik alan olarak belirlenen yerlerde;
a) Gelir vergisinden muaf esnaf ile basit usulde gelir vergisine tabi mükellefler tarafından bizzat işyeri olarak kullanılan bina, arsa ve araziler ile mesken amaçlı kullanılan binalar ve zirai istihsalde kullanılan bina, arsa ve araziler emlak vergisinden,
b) 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca alınması gereken bina inşaat harcı ile imarla ilgili harçlardan muaftır.
c) Ticari, sınai ve turistik faaliyetlerde kullanılan bina, arsa ve araziler için emlak vergisi %50,
d) 2464 sayılı Kanun uyarınca alınması gereken vergi, harç (bina inşaat harcı ile imarla ilgili harçlar hariç) ve harcamalara katılma payları %50 indirimli uygulanır.
e) Bu yerlerde, içme ve kullanma suları için alınacak ücret; işyerleri için belirlenmiş olan en düşük tarifenin %50’sini, konutlar için belirlenmiş olan en düşük tarifenin %25’ini geçmeyecek şekilde belirlenir. Bu hususlarda indirim ve muafiyetlerden faydalanma imkânı doğmaktadır.
KIRSAL MAHALLE BAŞVURUSUNUN REDDOLUNMASI HALİNDE HUKUKEN YAPILABİLECEKLER NELERDİR?
Peki, kırsal mahalle başvurusu belediye meclisi tarafından reddedilirse başvurulacak hukuki çare var mıdır? İfade edilmeli ki kırsal mahalle statüsü talebinin reddine ilişkin belediye meclisi kararları idari işlem niteliğinde olup idari yargının denetimine tabidir. Anayasamızın 125. maddesine göre “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.” hükmü doğrultusunda usulüne uygun, meşru vasıta ile kırsal mahalle tespitinin reddine yönelik belediye meclis kararını yargı önüne taşıyabilecektir.
Davayı menfaati etkilenen mahalleyi temsilen “muhtar” açması yerinde olacaktır. Her ne kadar tüzel kişiliği kaldırılmışsa da idari yargılamada taraf ehliyetinde gerçek veya tüzel kişilik şartı bulunmadığı menfaati zedelenen mahalle muhtarının da taraf ehliyeti olacağı Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, E. 2023/572 K. 2023/1291 T. 07.06.2023 tarih ve sayılı kararı ile güncel şekilde kabul edilmektedir. Ayrıca belediye meclis üyelerinin de karara muhalif kalmaları şartıyla bu davayı açabileceğini de belirtmekte fayda görüyoruz.
Belediye meclisinin ret kararına karşı 60 günlük süre içinde iptal davasının açılması gerekmektedir. Bu süre hak düşürücü olup ilan hususunun özellikle takip edilmesini tavsiye etmekteyiz. Bu sürenin geçmesi durumunda hak kaybı yaşanması kuvvetle muhtemeldir.
Yukarıda başlıklar altında kısaca belirttiğimiz kırsal mahalle olmanın şartları işbu yargılamada bilirkişi marifetiyle incelenmektedir. Dolayısı ile bu süreçte gerek dava dilekçesi gerekse diğer beyan ve delillerle aktif olarak katılım sağlayıp dosyanın tekemmülünde etkide bulunmak oldukça mühimdir. Belirttiğimiz üzere mezkûr kıstaslar soyut kalmakta olduğundan raporun oluşmasında başvurucu/davacı tarafın katkısı yadsınamaz. Bilirkişi raporları hâkimi bağlayıcı olmasa da kararın oluşmasında çok mühim rol üstlendiği de izahtan varestedir. Dolayısı ile sürecin her ayrıntısına vakıf olarak katkıda bulunmak yerinde olacaktır. Tüm bu süreçte vatandaşlarımızın ve mahallelerimizin mağduriyet yaşamaması için konuya vakıf bir avukattan hukuki yardım alarak süreci yürütmelerinin daha yerinde olacağını hatırlatıyor ve de önemle tavsiye ediyoruz.
BOYDAK HUKUK & DANIŞMANLIK
Kurucu ve Yönetici : Av. Oğuz BOYDAK





Yorumlar